Issız bir parkta sallanırken insan, gökyüzüne dokunacağını düşünür bazen. Sonsuz mavinin derinliklerinde kaybolup gideceğini hayal eder. Düşler kurar mutluluğa dair. İçinden şarkılar söyler biraz hüzünlü biraz melankolik, biraz da aşk kokan.
Hızlanır git gide sallanışlar.Düşündükçe hızlanır, hızlandıkça düşünür.. Sonra birden ya kopar ipleri salıncağın tüm düşler suratına yapışır, insanın ya da duru salıncak, düşlerde durur.
Mavilikler siyah olur ansızın. Mutluluk hüzünler acı şarkılar birer feryat olur. Duyan olmaz. Salıncağın ardında kimse kalmamıştır. Sallayan ve o an, karanlık çöker başta parka.. Sonra tüm şehre. Ve sen siyah görürüsün her şeyi.
Konuşmak istersin konuşamasın. Konuşursun anlayan olmaz. Ve yine susarsın. Gidersin karanlıklar içine ve ağlarsın. Sonra herkesten gizli herkes toplanır başına. Gözlerinde alaycı gülümsemeler. Nefret edersin insanlardan. Kaçarsın bilmediğin bir yere. Yerde gözünden akan yaşların izleri.
Basmadan üzerine koşarsın koşarsın. Bir uçurum çıkar karşına. Durup kalırsın bir süre. Sonra bakarsın ardına. Herkes ardında. Atla atla diye tempo tutarken görürsün dostlarını ve gülümsersin, son bir defa. Bırakırsın kendini boşluğa. Rüzgarda savrulur sallanırsın. Salıncakta olmasan da son sallanıştır bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder